8 Mayıs 2010 Cumartesi

Kız Kuçu

1993'te taşınmıştık oturduğumuz mahalleye. Henüz lisede okuyordum. Lise 1 sonlarıydı. Bütün ömür apartmanlarda geçmişti. Nihayet eve kavuştuğumuzda görmüştük ki çevredeki bütün sitelerin evleri de bizimki gibi bahçeli. Haliyle her yer kedi köpek doluydu. Pek çok (yaratılırken insan olma geni esgeçilmiş) kiracı, taşındıkları bahçeli evde beslemek için bir heves köpek alıyor, taşınır giderken de zavallı hayvanları oracıkta bırakıyordu. Etraf sahipsiz ama cins köpeklerle doluydu. Bu hayvancıklardan bazıları köpek sürülerine katılıp göçebe bir hayata atılırken bazıları da sadakatle ayrılmıyordu evlerinden ve sahiplerinin dönüp gelmesini bekliyorlardı.

Kız kuçu ikinci gruptandı. Kendisini terkedip giden ciğeri beş para etmez sahiplerini beklemeyi seçmişti. Öyle böyle değil, yıllarca bekledi. Eve taşınan yeni kiracılardan eziyet gördü, istenmedi, kovalandı, aç susuz bırakıldı. Yılmadı. Aynı bahçenin aynı köşeciğine sığınıp yaz kış beklemeye devam etti. Anımsayamıyorum kız kuçunun durumuna içi acıyan ve kendisine yiyecek veren anneme ne zaman güvenmeye başladığını. Ne zaman bekleyişinden yılıp ne zaman bizim bahçede uyumaya başladığını da anımsayamıyorum. Tek anımsayabildiğim, ben lise sondayken kız kuçunun bir şekilde hayatımızda olduğu. Bir de lise aşkım Barış'la kışları üşümesin diye üzerine battanye örtmeye çalıştığımız günler. Nereden bakarsak bakalım, kız kuçu 1994 ya da 1995 yılından itibaren bizimleydi. Tam 16 yıl boyunca. Lise bitti, üniversite bitti, işe girildi, işten ayrılındı, yeni iş bulundu... hepsinde vardı kuçu. Önce kedim öldü, sonra bir ömür boyu yanından ayrılmayan eşi erkek kuçu... Onlarda da vardı kız kuçu.

Bu haftanın başında, kız kuçu çok sevdiği bahçemizin içinde, oturmaktan en hoşlandığı noktalardan birinde aramızdan ayrıldı. Annem yıkıldı. Haber kız kuçuyu benden çok daha fazla seven Rut'tan gizlendi. Bense üst üste gelen pek çok tatsız meselenin ağırlığına bir de kız kuçunun ölümünü ekledim. Tanıdığım bütün insanlardan daha insan olan bu kuçuyu düşündüm bütün bir hafta boyunca. Ve ruhunun hep bizim bahçenin yakınlarında kalmasını diledim eğer öyle bir şey varsa.

0 yorum:

Yorum Gönder