Yıl 2010 oldu ya... Böyle tam, küsuratsız bir sayı. İleride 10'lu yıllar diye anılacak bir sürecin başlangıcına girince kendimi çok yaşlanmış hissettim. Mesele şu ki ben 80'ler ve 90'lar çocuğuyum. Hatta damarımı kesseniz 80'ler akar. O derece bağlıyımdır o yıllara. Bu yeni yıla girince bünyem sarsıldı sevgili blog. 10'lara döndü tarih yahu! 10'lu yıllar! Kulağa nasıl da uyuz nasıl da mesnetsiz geliyor. Ben daha 80'lerdeyim 90'lardayım... Zaten 00'lı yılları da (nasıl da sinir kaldırıcı bir tamlama, sıfırlı yıllarmış peh!) hiç sevmemiştim.
Yaşlandım ya tabi, aklım ha babam geçmiş zamana kayar oldu. 25 yıl önce yapılmış şarkılar daha dün piyasaya sürülmüşler gibi fanatizm çalkantıları yaratıyor ruhumda. 80'lerde, 90'larda bir görünüp kaybolmuş isimler, gruplar cart diye aklıma geliyorlar, çıkmıyorlar. Mesela The Cars'ın Drive'ı. Mesela Murat Çekem ve Grup Mercury. "Kesme beni kesme şekerim" geyiklerini döndürdüğümüz Kesme Şeker. Nooldu Laneth dergisi? Estarabim, Grup Ünlü? Ben hala ne demek olduğunu bilmiyorum Estarabim'in yahu! Billy Joel'in Leningrad'ı, Elton John'un Nikita'sı, tayt giyen ama seksi bulduğumuz (!) perma saçlı rock ilahlarımız???
10'lu yıllarmış. Gitsin burdan onlu yıllar. Ben yaşlı bir insan olarak 80'lerimi geri istiyorum. 90'lar da uslu duracaklarsa gelebilir (ama Ace of Base denen nalet grup gelmesin, istemem onları).
0 yorum:
Yorum Gönder