18 Şubat 2010 Perşembe

Hobilerin En Çaresizi



Bazen eş, dost, akraba, kim varsa evini basıp eski oyuncaklarını yağmalamak istiyorum. Hatta eski oyuncaklara kötü muamele uygulanmış, değerleri bilinmemiş evleri bir de başlarına yıkmayı planlıyorum bu varsayımsal oyuncak donörlerinin. Elin insanı akıllı tabi. Hobi niyetine gidip puldu, cd'ydi, filmdi, gazoz kapağıydı bu tür aklı başında objeleri topluyor. Yine kabul edilebilir bir grup gidiyor sahaflardan eski fuaye kartları, çizgi romanlar yahut film posterleri avlıyor. Peki ben ne yapıyorum? Kalkıp kafayı eski oyuncaklara takıyorum. Bulunması en zor, bulundu mu en pahalı, üstüne üstük canım ülkemde kimsenin sallamadığı yegane hobi grubu. Git kartpostal biriktir, küpe incik boncuk topla ne biliim deniz kabuğu şeyettir. Yok! Neymiş oyuncakmış...

80'lerde memur çocuğu olarak büyüyenler az çok anlarlar belki oyuncak takıntımı. O zamanlar Çin imalatı ucuz oyuncaklar yoktu piyasada. Kadıköy'deki kırtasiyelerde hepsi birbirinden muhteşem oyuncaklar sergilenirdi vitrinlerde. Ama öyle böyle değil, ateş pahası şeyler. Mümkün değil alınabilmeleri. Hele o dönem bir de Sindy bebek krizi girmiş ki memlekete, sabahlar olmasın! Bebekler bir kenara, minyatür mobilyalarının her biri ayrı birer sanat eseri. Bugün 80-85 arası imal edilen o oyuncaklar ebay'de kapışılıyor İngiliz halkı tarafından. Koleksiyoncular için öylesine değerlenmişler yani... Neyse Sindy takıntım depreşmesin diye fazla eşelemeyeceğim bu mevzuyu.

Tabi okudunuz şimdi Sindy olayını, bebekle evcilik oynamaktan başka bir halt bilmeyen aptal bir kız çocuğu canlandırdınız gözünüzde. Bilemediniz sevgili okuyucular! O dönemdeki diğer takıntım Pilsan'ın kovboy kasabasıydı çünkü! %100 türk markasının ürettiği o kasabayı bir görmeliydiniz. Muh-te-şem-di. Her parçası ayrı satılırdı. Şerifin ofisi, kasaba hastanesi, kasaba barı vs... En ince detayına kadar düşünülmüş bu mekanların yine her parçasına kadar düşünülmüş objeleri çıldırtırdı beni. Geçenlerde bunlardan birinin gittigidiyor'da satışta olduğunu gördüm. 90 tl değer biçilmişti. Az bile söylemişler dedim içimden. Çünkü pilsan o oyuncak grubunu sadece 80'lerde üretti. Kayboldular sonra ortadan. Bugüne kadar bir benzerini de görmedim o oyuncak serisinin.

Şimdi sorarım size sevgili okur. Ne oldu bu oyuncaklar? Çocukluk oyuncaklarınızın başına ne iş geldi? Bir tanesini olsun sakladınız mı? Sindy'nin mutfak setini misal? Pilsan'ın kovboy kasabaları çil çil satıldı o dönem. Ya sizde var mıydı? Plastik askerlere ne oldu? Elektrikli trenlere? Fatoş bebeklere? Teneke polis arabalarına? Lego takımlarına?

Hiçbiri 2000'li yıllara kalmamış bu oyuncakların. Olmaz olsun böyle hobi sevgili okur!

2 yorum:

metin dedi ki...

çoçukken oynadığım mini mekaniklerin hala yüzde otuzu kutusuz olarakta duruyor. bunun yanında kutulu olanları bulursam mümkün mertebe alıp saklıyorum. su an yaklaşık 25 kutu mini mekanik setim kutusuz olarak ise 40 takım kadar mini mekaniğim hala saklanıyor. tabi bunun yanında orjinal üretimi olan playmobil setlerinin özellikle kutulu ve eski setlerini toplamaya tam gaz devam. mini mekanik seviyorsanız kuzeykalesi isimli forum sayfamıza bekleriz:)

earinna dedi ki...

Mini mekaniklere gönül vermiş, bu değerli oyuncakları koruyup kollayan biri olarak sizi tebrik ediyorum. Ayrıca davetiniz için teşekkür ediyorum. Kuzeykalesi'ni uzun zamandır severek takip ediyorum. Umarım bir gün Pilsan tarafından üretilen bu güzel oyuncakların sergilendiği büyük bir oyuncak müzesi kurulur ve elimizdeki mini mekanikleri herkesle paylaşabiliriz. Selamlar.

Yorum Gönder