16 Ağustos 2010 Pazartesi

Unutulmayan Adam

O'nu unutamıyorum. Sabahtı. Erken bir saat. Nereye gidiyordum? Anımsamıyorum. Bekliyordum. Önümden geçti. Tekerlekli çöp arabasını itekleyerek. Yaşını başını almış bir belediye işçisiydi. İşi çöple uğraşmaktı. Bize kalsa en aşağı iş olarak görürdük öyle değil mi? Hangimiz çocuğumuza çöpçü olmasını öğütlerdik ki? Çöp çirkinlik demekti. Düşkünlüktü çöple uğraşmak. Zavallılıktı. Ne küçük yüreklerimiz vardı... Önümden geçip giderken, gördüm ki, ekmek teknesini, çöp arabasını, bir yanından öbür yanına yapma çiçeklerle süslemiş. Bir kaç da canlı çiçek iliştirmiş kenarına süslerinin. Ekmek teknesini güzelleştirmiş. Bizim yüreğimizdeki çirkinliği o güzelliğe dönüştürmüş. Yaşam sevgisi miydi bu? Kabullenmek miydi hayatı olduğu gibi? Gerçek yürek güzelliği miydi? Bilmiyorum. Unutamıyorum..

0 yorum:

Yorum Gönder