16 Ağustos 2010 Pazartesi

Dönüş

Tanıştık tanışalı kaç yıl oldu anımsamıyorum. 15? 16? Lisenin küflü sayfalarına kadar gidiyor mazimiz. O günlerden görüştüğüm kimse kalmamış gibi hissettiğim zamanlarda hep onu unuttuğumu farkediyorum. Sanırım aynı ülkenin sınırları içinde yaşadığım insanları hayatımda sayıyorum ben. Diğer ülkeler başka gezegenler gibi geliyor. Diğer ülkelere gidenlerse, döndükleri zamanlarda varolabiliyorlar sadece. O da öyle. Döndüğünde kapıda gülümseyerek beliriyor. O zaman varlığı gerçek geliyor. Dostluğumuz bir gün öncesinden nerede kaldıysa, oradan devam ediyor. Oysa aradan yıllar geçmiş oluyor bazen. Şaşırıyoruz birbirimize bakıp. Lisede nasılsak, öyle görünüyoruz hala. Boyunun 30'undan sonra açıklanamaz biçimde uzaması paranormal olayını saymazsak, tepeden tırnağa aynı kalmışlığımıza gülüyoruz. Sonra anlatmaya başlıyoruz olanı biteni. O dönene kadar ev bellediği ülkeye, anlatmaya devam ediyoruz. Biliyoruz bir sonraki konuşmanın bir iki yıl sonra olacağını çoğunlukla. Ama alışmışız yıllardır, aldırmıyoruz.

Ancak bu geliş farklı. İlk kez geri dönme fikri belirmiş düşüncelerinde doğduğu ülkeye. İş başvuruları yapmış CV'leriyle. Öğüt istiyor benden. Bir miktar da cesaretlendirilmek. Böyle zor bir kararın alınışına ya da alınmaktan vazgeçilmesine tanıklık etmek de bu dostluğun bir parçası. Kaç yıl geçmiş gidişinin üzerinden onu bile hatırlamazken, dönüş için fikir paylaşmak çok garip geliyor. Kalmak da dönmek kadar bir görünüyor.

0 yorum:

Yorum Gönder