10 Nisan 2010 Cumartesi

Cumartesi Güzellemesi


Çocukluğumdan beri en sevdiğim gündür cumartesi. Genellikle sabahın körü gibi uyanır, uzuuun bir yatakta kitap okuma ritüeli gerçekleştiririm. Çıtır çerez kitaplar seçerim bu ritüel için. 80'lerde çıkan Stephen King yahut Dean R. Koontz kitapları biçilmiş kaftandır böyle sabah okumaları için. Malum 80'lerde coşan bu iki yazarın ard arda yayınlanan kitapları sayesinde şahlanmış, yeni bir anlam kazanmıştır korku edebiyatı. Örneğin bu sabah sahaftan bulduğum 1988 baskısı Yabancılar (Strangers) kitabı ile cumartesi sabahı keyfi yaptım. Kanımca Koontz'un en iyi kitabıdır...

Saat 11'e kadar süren yatak-kitap faslını illa ki gecikmiş kahvaltı ritüeli takip eder. Sucuklu yumurtanın ayartan varlığı olmayan bir cumartesi kahvaltısı mümkün müdür? Yahut çıtır ekmek üzerine sürülen çilek reçelinin son dokunuşu olmadan kahvaltı tamamlana bilir mi? Bizim çocukken "kedi dili bisküvi" dediğimiz eti finger bisküvisini çaya banarak kahvaltıyı sonlandırmak da bir altın vuruş gibidir.

Cumartesi günlerini eller havaya, dens dens dens modunda geçiren biri değilimdir pek. Dışarıda fink atmaktansa evde kanepe insan pozisyonunda kitap-film-tv keyfi yapmayı tercih ederim. Fakat bulunulan şehir İstanbul ise ve elin altında bir pontiş var ise (siz ona araba diyorsunuz) Hisar'da bir kahvaltı ve akabininde Fener'de uzuuun bir öğlen yemeği pek şahane olabilir. Yok eğer Ankara'da iseniz Eğmir Gölü'nde keyfetmek de ayrı bir şahanelik duygusu ile karşılanabilir. Ev de yakışır cumartesi ruhuna, sokak da... Severim kerata cumartesiyi her halükarda...

2 yorum:

FKH dedi ki...

şimdi bu güzel aktiviteleri cumartesi akşamı arkadaşlarla toplanmaca yapılırsa süper olur, manyak olur :]

earinna dedi ki...

Her bünye kendi mükemmel cumartesisini yaşar bu nefis günde :)

Yorum Gönder