10 Nisan 2010 Cumartesi

"Abdurrahman"

Adı üstünde...
Allah’ın kulu demek.
Rahmet sahibi demek.
“Dinsiz” deseler...Dedesi, hacı, Nakşi şeyhiydi.Büyük dedesi, medrese müderrisi.
“Başörtüsüne karşı” deseler...Sekreteri bile türbanlı.
“Elit” deseler...Şanlıurfa’nın gariban köyünden.
“Asker” deseler...Sivil.
“DTP’yi kapattı, ırkçı” deseler...
Ana tarafından Kürt.
“Hukuk bilmiyor” deseler...Ankara Hukuk mezunu.
“Savcı ama hâkim değil” deseler...Acıpayam Hâkimliği yaptı, Bulanık Hâkimliği yaptı, Gürün Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığı, Silifke Hâkimliği, Yargıtay Tetkik Hâkimliği yaptı.
“Tecrübesiz” deseler...12 sene önce Yargıtay üyeliğine seçildi, Yargıtay Ceza Dairesi üyeliği yaptı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekilliği yaptı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı.
“Koltuk sevdalısı” deseler...Seneye emekli.
“Paragöz” deseler...Milletvekilinden az alıyor.
“Anayasa’ya aykırı” deseler...Madde 148, anayasal görevi.
“Uyarıyorum” dedi...Bakalım ne diyecekler?

Yılmaz ÖZDİL

Benim için sadece günün değil, bir ömrün adamıdır Abdurrahman Yalçınkaya.
Kendisine duyduğum saygı ve sevgi sonsuzdur.

0 yorum:

Yorum Gönder