Bu resmi kimbilir hangi siteden aşırdığımda "yaz gibi gülümseyiş" diye not düşmüşüm üzerine. Marilyn öylesine ışıldıyormuş ki o an, yaz'ın güneşli günlerini çağrıştırmış bana.
Güneşe en hasret kalacağımız sürece girmenin getirdiği bir kasvet hali var üzerimde. Her gün umutla hava durumuna göz atıp, her gün değişmeden karşımıza çıkacak olan bulut-yağmur-soğuk üçgenine küfredeceğim belli ki. Artık net biçimde değişmiş olan iklim düzeninin bütün bir Nisan ve Mayıs ayı boyunca Ankara'ya hiç bitmeyen bir Mart muamelesi yapmasına seyirci kalacağım. Oldukça net anımsadığım geçen yıl yaşanan şey aynen buydu. Temmuz'un ilk haftasına kadar bitmek bilmeyen soğuk hava ve yağmur. Sıcaklığın çoktan tavını almış olması gereken Antalya kıyılarında sonu gelmez yağmur bulutları, buz gibi geceler. Yanlış seçimleri mühürleyen yanlış bir iklim hali.
Gökyüzüne baktım az önce. Bacalara kadar inmiş gibi görünen bulutlar pek arsız. Bahar bu yıl da güzel yüzünü göstermeden yerini cehennem sıcağına bırakacak belli ki. Eski baharları özledim...
0 yorum:
Yorum Gönder