15 Kasım 2010 Pazartesi

Şimdi, Şu An...


Nihayet döndüm çok yüzlü kente. Vapurları, adaları, balık ekmekçileri ve bir de kestane kebapları özlemiş olarak. Bugünün hedefinin hangi yön olması gerektiğini düşünüyorum. Adalardan biri? Güzel Beyoğlu? Galata Kulesi? Yoksa Yeşilköy mü? Hey gidi koca kent... İnsan nasıl da şaşırıyor nereye gideceğini. Kadıköy, Moda, hatta Bahariye... Karşı tarafta, çok uzakta kalıyorlar diye planlara nadir dahil edilen çocukluğumun semtleri.

Ne şanslı bir kerata olduğumu düşünüyorum bazen. Çok güzel semtlerde büyümüşüm. Çok şanslı bir insan olduğumu düşünüyorum sıklıkla. İş hayatına yeniden ve kalıcı olarak dönmeden önce İstanbul'u sonuna kadar yaşamışım.

Diyorlar ki bana iş arkadaşlarım, istediğim zaman İstanbul isteğinde bulunabilirmişim. Dönüp gelmek, bu şehirde yaşamak, bu şehirde çalışmak ve bu şehri bu şehir yapan bütün o tarihi ve doğal dokuyla iş ilişkisi kurmak... Bazen cazip bazen de alabildiğine korkutucu. Belki birgün...

Şimdiye, şu ana bakmak lazım. Ortaköy mü? Boğaz turu mu? Müzeler mi? Eminönü mü?

0 yorum:

Yorum Gönder