Şimşek fırtınası diye bir şey var mıdır acaba? Başka türlü tanımlanıyor olabilir belki bu doğa olayı. Ben kendisine bu adı verdim dün akşam. Çocukluğumun yazlarından hatırlıyordum bu tür fırtınaları. Sıcak geçen günlerin sonunda kara kara bulutlar toplanır, sayısız şimşek çakar ama yere bir damla yağmur düşmezdi. Dün akşam da öyle oldu. Bilmem neden korkar insanlar şimşek çaktığında? O saniyelik aydınlanışı da, tanrının canı yanmış gibi çıkan sağır edici gümbürtüyü de büyüleyici bulurum ben, korkutucu değil.
Baktım ki şimşek korosu sezon açılışı babında ilk çok sesli konserini düzenleyecek, odadaki bütün ışık kaynaklarını kapatıp sözü kendilerine verdim. Pencereyi sonuna kadar açtım, perdeleri manzaradan uzaklaştırdım, en sevdiğim türkçe müzik toplamasının play tuşuna bastım, yatağa devrilip ne göreceğimi beklemeye başladım. Şahane bir gösteri sürdü gitti saatlerce. Sayısız ışık patlaması, sayısız çatırtı ve gümbürtü. Bir kaç da gözlerimle yakalamayı başardığım çatal çatal şimşek.
Bilgisayarda karışık moda aldığım media player bile manzarayla şahlandı. Sanal zekadan şüphe ettiğim bir üslupla şarkılar arasında sözlü bağıntı kurarak çalmaya başladı kerata. Misal Sezen Aksu "Ağlamak Güzeldir" dedikten sonra sözü devralan Ezginin Günlüğü "Bu gece ağlarken..." diye devam etti. Görkemli müzikler eşlik etti şimşeklere, Sezen "Nihayet" ile, Teoman "Aşk Kırıntıları" ile, Nev "Dem" ile, Polad Bülbüloğlu "Gel Ey Seher" ile, Erdal "Gülendam" ile, Tanju Okan "Kadınım" ile, Yaşar "Kör Bıçak" ile, Aylin Urgal "Nerelerdeydin" ile, Yeni Türkü "Resim" ile, Banu "Unutulur" ile yanımdaydı. Ama Sezen daha bir muhabbetliydi dün geceki manzaraya. "Kış Masalı", "Dilimin Ucunda Kelimeler", "Dört Günlük Birşey" çok yakıştı şimşek patırtısının arasına.
Bana gelince... Huzurlu bir uykuya daldığım zaman yağmur yağmaya başlamıştı. Çalan son şarkı neydi anımsamıyorum. Eminim benim sanal zekalı bilgisayar yakışacak bir şey bulup seçmiştir uykuya geçişe.
0 yorum:
Yorum Gönder