Az önce çok başarılı bir kanal olduğunu düşündüğüm TRT Turizm ve Belgesel kanalını izliyordum. Programın adı: Memleketim. Sabah saatlerinde yakalıyorum genellikle bu programı, rastladığımda mümkün değil kanalı değiştiremiyorum. Canlı yayında Türkiye'nin dört bir noktasına bağlanıp bir kentin turistik değerlerini tanıtıyorlar. Bugün sıra Foça'daydı ve izlediğim manzara aklımı başımdan aldı.
Denizin hemen kenarına ince uzun bir masa kurulmuş. Masanın önü deniz. Arkası ise Foça esnafına ait mini mini dükkanlardan oluşan bir kolaj. Masada Foça'yı tanıtacak kadınlı erkekli bir grup oturuyor. Herbiri Foçayı, kentin güzelliğini, olanaklarını, turistik zenginliğini, kültürünü, yemeklerini, Foça insanını anlatıyor. Kamera bir yandan konuşmacıları gösteriyor, bir yandan fırıl fırıl dönerek olağan bir Foça sabahından manzaralar yakalıyor. Arka tarafta balıkçı tekneleri var. Kaptanlar balık ağlarını onarıyor. Esnaf sandalyelerini dışarı atmış güler yüzle olan biteni izliyor. İnsanlar gelip geçiyor yoldan, kimi hiç ilgilenmiyor kameralarla kimi utangaçlıkla da olsa kadraja girmeye çalışıyor. Ama bir an için öyle bir manzara yakalıyor ki kamera koşa koşa Foça'ya gitme isteğime zor mukayyet oluyorum.
Bir amca. Bir sandalyede oturmakta. Kucağında yavru bir tekir kedi. Tırmanmış belli ki amcanın kucağına, sevgi istiyor. Her iki ön patisini de amcanın omuzlarına dayamış, vücudu dimdik, karşısındaki adamın gözlerinin içine bakıyor. Amca da sevgiyle okşuyor kedinin sırtını. Nasıl güzel bir manzara!!! Orada olsam koşar sarılırım o adamın boynuna. O derece etkilendim. Buradan o amcaya sesleniyorum: Amcacığım, senin sahip olduğun hazineyi değme zengin satın alamaz. Gözlerim dolu dolu kucaklıyorum seni!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder