Eğer karizmamdan kalan son damlalar izin verseydi "bir eşşeğe mektuplar" ismini verecektim bu yazıya; ama yemedi. Burada eşşekle bizzatihi kendimi kastediyorum. Çünkü evet; insan bazen gerçek bir eşşekten bile daha inatçı olabilen bir canlıdır. Kendimden biliyorum.
Boyu devrilesice İndiana Jones'tan ve yere batasıca The English Patient'ın meşhur mağara sahnesinden aldığım gazın, bünyemdeki yeterli miktardaki eşşeklikle füzyon oluşturması yüzünden yediğim naneler bunun en açık kanıtıdır. Ayrıcalıklı eşşeklik level'ına geçişim, iki film izleyip etki altına girdikten sonra başladığım işi "idealistim ben" kuralına göre yürüterek kazandığım bir haktır. Süper eşşeklik kategorisine tören eşliğinde geçişim, (kendimi Herkül zannederek) fiziksel limitlerimi iş adına son damlasına kadar zorlamam ve akabininde bileğimdeki kası cart diye yırtmamla vuku bulmuştur. Mega eşşeklik ödülüne hak kazanışım da o bileği sittin senedir bir doktora göstermeme performansım üzerine altın bir eşşek heykelciği ile ödüllendirilmiştir. Bugün efsane eşşek kategorisinde görülmemiş bir başarıya imza atma yolundayım. Nitekim bileğim, bir eşşeğe değil, bir insana ait olma isteğini deklare etmek suretiyle greve başladı. Kendisini sağ elimle bir arada tutabilmek amacıyla eski bir dost olan bandaja başvurdum mecburen.
Korkarım efsane eşşek kategorisindeki bütün ödülleri yine ben toplayacağım...
0 yorum:
Yorum Gönder