"Bundan böyle müzik dinlemeyi yasaklıyoruz sana; ama bir tek şarkıcı ya da grubu seçecek, hayatının kalanı boyunca da hep o müziği dinleyeceksin" deseler gözümü kırpmadan YENİ TÜRKÜ derdim. Sonra da eklerdim: "İlkinden sonuncusuna, ne kadar albümleri varsa getirin; sonra da yıkılın gözümün önünden! Beni yalnız bırakın."
Baştan sona Yeni Türkü şarkılarına nakşolmuştur hayatım. Her bir şarkıları aynı değerdedir gözümde, ama hikayeleri birbirinden alabildiğine farklıdır. O kadar sevdim ki resmini, bu hikayelerden en iç burucusunun, en üzücüsünün sahibidir. Hiç tanımadığım, hiç tanışmadığım bir genç adamı anarım ben bu şarkıyı dinlediğim zamanlarda.
Yeni Türkü şarkılarıyla uyuyup Yeni Türkü şarkılarıyla uyandığım o tatlı 90 başlarında, en büyük keyfim komşu kızı Vatos'tan Dünyanın Kapıları kasetini ödünç alıp evde dinlemekti. Ancak kasetini ilk ödünç aldığım gün bana yaptığı uyarıyı hiç unutmadım.
Demişti ki "Aman Resim şarkısına dikkat et, sesini fazla açmadan dinle. Apartman boşluğundan yayılıp üst komşunun kulağına gitmesin!".
Nedenini sordum, anlattı. Üst kat komşularımızdan biri en yakın lise arkadaşının ani ölümü ile sarsılmış. Hayata erken yaşta veda eden arkadaşının en sevdiği şarkı olan bu şarkıyı her duyduğunda hüngür hüngür ağlarmış.
Yıl oldu 2010. Hala unutmadım bu şarkıyı dinlerken o iki genç insanı. Ne adlarını bilirim ne sanlarını. Genç bir adam hayal ederim o fotoğrafta. Işıl ışıl gülümseyen yüzü geçmiş zamanda kalmış. Kısarım şarkının sesini her seferinde. Kimsenin kulağına gidip üzüntü vermesin diye...
0 yorum:
Yorum Gönder