Bir sakarlık yapıyorum; sonra yaptığım sakarlığa yabancılaşmış gözlerle bakıyorum. Ördek sarsaklığındaki beynim dört bir yanından anlamsızlık fışkıran olaylar dizisini bütün değişkenleriyle kavramayı başarınca, patlatıyorum kahkahayı. Çünkü o an yaşadığım herşey deli saçması ve bir şekilde komik. Bu bir tek bana mı oluyor? Hiç size de oldu mu?
Bu yazının meydana çıkışına neden olan olaya geleyim. Yapmaya çalıştığım şey elimdeki tepsiyi kucağıma indirmekti. Hepi topu bu kadar basit bir eylem:
1)Tepsiyi
2)kucağa
3)koymak!
Ama sonuç ne oldu? Tepsiyi worp motoru patlamış uzay mekiği dengesiyle kucağa indirince hooop içindeki finger bisküvi paketi havaya uçtu. Hayır, paketin içindeki bisküviler saçılmadı ortalığa. Bunun yerine, çay damlaları fışkırdı. Ne alaka değil mi? Çünkü günün başka bir talihsiz anında paketin içine çay bardağından bir miktar çay boşanmıştı (biliyorum anlaşılır gibi değil). Ve o çay damlaları pakedin içinde muhafaza olmayı başarmışlardı bir şekilde! Ne yaptı çay damlaları? Hooop benim bilgisayarın klavyesine foşurdayıverdiler. Zavallı Ş harfi, gariban enter tuşu, talihsiz Ctrl sırılsıklam çay. O an elime geçen ilk şeyi silgeç olarak kullandım. Sonra baktım ki elimdeki bir tuvalet kağıdı parçası. Haftalar önce geçirdiğim nezle esnasında erittiğim rulodan kalma. Elimdeki tuvalet kağıdına, çay lekeli klavyeye, içinden bisküvi yerine çay fışkırtan bisküvi paketine ve bir de o melun tepsiye bakıp kaldım. İşte o andı bu! Manasızlıkta yakalanan komiklik anı... Güldüm halime. Şu anlattığım olaylar dizisinin bir tekinde bile bir anlam bulmak mümkün değildi görüldüğü gibi!
Durumun fecaipliği yetmemiş olacak ki, bir de afişe ediyorum imza attığım rezaleti blog’da. Şükür kimse okumuyor saçmalıklarımı. Yerlerde sürünen karizmam olabilecek en az hasarı alıp çekiliyor bir kenara. Ama çekilirken bana “gerizekalı” diye tıslamayı unutmuyor. Karizma da kendine göre haklı tabi...
23 Şubat 2010 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder