
Misal, Süpermen'e aşıktım. Ama bir türlü çözemiyordum televizyondan tanıdığım sarışın Süpermen'le, çizgi romanda dikizlediğim siyah-beyaz, esmer küseli Süpermen arasındaki tipsel farklılığı. Bilmiyorduk Amerika'daki çizgi roman sevdasının sadece binde sıfır nokta birine şahit olduğumuzu. Süpermen filmi yapıldı diye çizgi romanı icad edildi sanıyorduk... Nerdeeen nereye! Bugün 30'lu yaşlarını süren bir kazulet olarak halen çizgi roman sevdamı besleyip büyütüyorum. Hem Amerika'da yaşamam da gerekmiyor istediğim serileri takip edebilmem için. Kıçı kırık ingilizcem az çok yetiyor baloncuklardan hikayeyi takip etmeme (kader işte anacım, Türkçe okumayı söktük de ne oldu? a-ha şimdi de İngilizce'yi bilmeyenin ağzına kürekle vuruyorlar!). Menümde Angel After the Fall serisi ve yan hikayeleri var bir süredir. Sonra hoop Buffyverse'ü NTV yayınlarının ağır kıçını beklemeden hatmedeceğim. Sonra belki eski aşkıma döner, Süpermen dünyasına bir dalar bir daha da çıkamam. Kimbilir?
Buradan bütün çizgi roman tutkunlarına selam ederim.
0 yorum:
Yorum Gönder